KIBRIS GEZİ YAZISI

Biz 7 güzel adam çıktık Kıbrıs adasına…  

Kıbrıs’a yavru vatana gezmeye ve görmeye gittik; ama yavru vatandan çok işgal edilmiş zihinlere kapı açtık. Nightclup, Beeting, Casinolarla adeta bir kumar adası kurma hali.  

"Ey İnananlar, içki, kumar, tapınılmak için dikilmiş taşlar (putlar), fal okları, ancak şeytanın işinden birer pisliktir Bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz" Mâide Sûresi-90 

Kıbrıs zihinsel işgale esir olmuş; dini hassasiyetleri köreltilmiş… Düşünün, tefekkür edin demekle Rabbimiz bize emir veriyor. Yazık çok yazık… 

1.GÜN

Dört günde tamamladığımız gezimizin birinci gününe Lefkoşa’da başladık. ESKAD bizi karşıladı sabah kahvaltısı için dışarıya çıktık ve bir çayın 2.00 Türk lirası bir suyun 1.50 Türk lirası olması beni Kıbrıs’ın pahalı bir ada olması kanısında güçlendirdi. TAMPON BÖLGEYİ görmeye gittik 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Harekatı’ndan sonra, 15 Ağustos'ta adada barış ilan edilmesinin ardından, Lefkoşa'da iki tarafın da girmesinin yasak olduğu bir tampon bölge oluşturuldu ve kontrolü 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Harekatı'ndan sonra, 15 Ağustos'ta adada barış ilan edilmesinin ardından, Lefkoşa'da iki tarafın da girmesinin yasak olduğu bir tampon bölge oluşturuldu ve kontrolü Kazananlar Kulübüne (Birleşmiş Milletler)'e verildi.  

Selimiye Camiine uğradık, önceki adıyla St. Sophia Katedrali,  Lüzinyanlar adaya hakim olduktan sonra , Lefkoşa'nın merkezinde bir Latin katedrali inşasına gerek duymaları sonucu, Paris'teki Notre Dame Katedrali'nin bir benzerini inşaa etme kararı almalarıyla kurulmuştur. Gotik mimari anlayışına uygun inşa edilen katedral, 1326 yılında ibadete açılmış. Lüzinyanların baş katedrali olduğu için Lüzinyan kralları Kıbrıs kralı tacını burada giyerlerdi. Osmanlı, adayı fethiyle birlikte 1571 yapıyı camiye çevirmiştir. 1954 yılında Padişah II. Selim'in adından dolayı Selimiye Cami adını almıştır. 

Ziyaretimize BÜYÜK HAN ile Lefkoşa’nın Osmanlı valisi Beylerbeyi Muzaffer Paşa tarafından 1572 tarihinde Türk mimarisine uygun bir yapıyı ziyaretle devam ettik. Trafiğin sağdan akıyor olması sizi şaşırtmasın… Araba kiralamak için tabutu bagajda taşımak lazım, yoksa bir yerlerde virajı yanlışlıkla geniş alacakken dar alabilir, ya da yan yoldan çıkarken karşıdan gelene toslayabilirsiniz…Normal plakalar ön beyaz arka sarı, kiralık arabalar kırmızı… Türk tarafında dağda dev bir KKTC bayrağı var. Bayrak Guinness rekorlar kitabına girmiş. Rum tarafından her yerden görünüyor. Gece de ışıklar yanıyor. Hatta bu olay BM’ye şikayet edilmiş, bari ışıkları gece yakmasınlar görmeyelim diye.

 2.GÜN

2.gün Lefke ve Güzelyurt  yeni rotamız olarak belirlendi. Güzelyurt Çamlıbey köyünde Mavi Köşkü ziyaret ettik. Burası askeri bölgede yer almakta köşke girebilmek için kimliğinizi askere teslim etmek zorundasınız. Paulo Paolides'in yaşamış olduğu meşhur köşk. Ada Cumhurbaşkanı olan Rum Makarios’un avukatı ve Orta doğunun en büyük silah tüccarı İtalyan asıllı Paulo 1974’te tünelden kaçıp kurtulmayı başarmış olup tüneli patlattığından dolayı tünelin nereye çıktığı bilinmemektedir. Paulo ölümden çok korktuğu için evinin tüm odasını farklı renklerle boyayıp kendi şahsi odasının kapısına da dışardan kapıyı açmaya çalışan birini eğer kapı kolunu aşağı çevirirse kapı mekanizması kitlenmekte olup kendisine zaman kazandırmaktaydı. Ayrıca deprem odası olarak bilinen çocuk odası deprem anında herkesin sığınmış olduğu yer konumundaydı. Raylı bir sistemle köşkten ayrılmaktadır. Köşkte her parça orjinaldir. 

Lefke’de ayrıca Şeyh Nazım Kıbrısi’nin bulunmuş olduğu Dergahı ziyaret ettik. ESKAD Regaip kandili vesilesiyle Lefke Avrupa Üniversitesi kampüsünde düzenlemiş olduğu iftara katıldık. 

1964 yılında Rumlar tarafından uçağı düşürülen pilotumuz Cengiz Topel’in naaşını ziyaret ettik. Burada kısa bir bilgilendirme yapmakta fayda buluyorum. Cengiz Topel, Türk jetlerinin Kıbrıs üzerinde uyarı uçuşu yapması için görevlendirilmiş ve Rum tarafından gelen atış sonucu paraşütle Rum köyü Peristeronori yakınlarına inmiştir. Rumlarca yaralı esir alınarak hastanede öldüğü iddia edildi; fakat uluslararası hukuka aykırı olarak ağır işkenceler gördüğü gün yüzüne çıktı. Allahtan kendisine rahmet diliyoruz. Ayrıca düşürülen uçaktan geriye kalanları hüzünle seyre daldık.

3.GÜN

3.gün Gazimağusa’da Lala Mustafa Paşa Cami eski adıyla St.Nicolas Katedralini ziyaret ettik. Cuma namazını burada eda ettik. St.Nicolas Katedrali, Akdeniz’in en önemli gotik yapılarından biri olup 1298-1312 yılları arasında inşa edilmiştir. Namık Kemal, Vatan yahut Silistre’yi yazdığı için sürüldüğü yer ayrıca müzeye çevrilmiştir. Lala Mustafa Paşa camisinin önünde 714 yaşında cümbez ağacı bulunmaktadır. 

Maraş, diğer ismiyle “hayalet şehir”, Mağusa ilçesindeydi ve modern mimarisi ile dünyanın en lüks turizm merkezlerinden birisiydi. 1974 öncesi Akdeniz’in en ünlü tatil merkezlerinden biri olan Maraş, Kıbrıs’ı ikiye ayıran Yeşil hat tampon bölgesindedir. Bu bölge tek başına, özellikle de 1973 yılında bütün Kıbrıs’ın turizm sektöründeki toplam gelirinin % 53.7’sini sağlıyordu. Türkiye’nin 14 Ağustos 1974’deki ikinci askeri müdahalesinden sonra Maraş, TSK ve BM askerlerinin haricinde, sivil halka kapatılmıştır. Aradan geçen bunca yıl kapalı tutulmasının nedeni belki de Kıbrıs’ın ekonomik olarak rahatlamasını engellemek olabilir.

4.GÜN

4.gün son gün olarak Girne’de gezdik. Kıbrıs'ta önemli dini ziyaret yeri olan Hz. Ömer Türbesi; Emevi Halifesi döneminde M.S. 647 yılındaki Arap akınları sırasında Muaviye ordusu komutanlarından olan Ömer ve altı arkadaşı, günümüzde türbenin bulunduğu yerin yanında şehit düşmüşler ve burada bulunan mağaraya gömülmüşler.

Boğaz şehitliğine yaptığımız ziyarette 550’ye yakın Kıbrıs şehitlerinin mezarı bulunmakta olup bazılarının ismi meçhul olarak geçmektedir. Karaoğlan şehitliği ise 1974’ten kalan Rum tank ve araçlarını sergilemektedir.

Son olarak St. Hilarioan Kalesini ziyaret ettik. Beşparmak dağlarının eteğine kurulmuş kale adını ise Kudüs’ün Arapların fethinden sonra Kıbrıs’a göç eden ve ömrünün son yıllarını burada ibadetle geçiren bir keşişten almıştır. Walt Disneyin çizgi filmlerinde elinde sihirli değnekle uçup gelen peri kızının arkasında görülen kale olarak da bilinir. Zirve 732 metre yukarıda bulunmaktadır.

PDF için aşağıdaki linke tıklayınız...
https://drive.google.com/file/d/1rzU7qW-nRitpgYS9s8Mv6NFAEzEiWE9c/view?usp=sharing