10 Aralık 2015 Perşembe

BALKANLARDAKİ YANSIMALAR

BOSNA-HERSEK: Mostar, Travnik, Poçitel, Blagaj, Başçarşı ve Buna Nehri ile bilinen ülke.  

400 yıl Osmanlı için bir ilim şehri olan Saraybosna’nın içinde bulunduğu ülke Bosna Hersek, 1992-1995 yılları arasında Avrupa’nın bilinçli unuttuğu ve halen unutturmaya çalıştığı ülke. Sırpların ve Hırvatların göz koydukları bir Avrupa medeniyeti; çünkü başka medeniyet göremedim Avrupa’da. Maalesef medeniyet dedim ama bir medeniyetin içten içe çöküşü yaşanmakta. Savaştan galip çıkan bir ülkenin rehavet düşkünlüğüne kapılması. Aliya İzzetbegoviç’in hayatı uğruna mücadelesini verdiği davası bir tarafa; şimdikilerin verdiği Avrupalılaşma davası diğer tarafa. Bosna savaşının acı izlerini her yerde görmek mümkün, özellikle yüksek binalardaki mermi izlerinde! hala şehir merkezinde bulunmakta, şehir adeta açık bir müze…



Aliya İzzetbegoviç’in askeri üniforması ve sandalyesi…


Bir Osmanlı şehri olan Mostar'ın iki yıldızı var; biri Mostar Köprüsü diğeri Mehmet Paşa Camii. Mehmet Paşa Camii minaresine görevlinin olmadığı bir anı kollayıp çıkıverdik.



Srebrenitsa’da ölen binlerce insanın yanı sıra Sırp keskin nişancıların vahşet izlerini taşımaktadır. Mostar gibi tarihi bir yapıyı da İslam’a olan düşmanlıkları neticesinde Hırvatlar yıkmıştır. Mazi kalbimizde yaradır. Don’t forget 93 (1993’ü unutma). Mostar Köprüsü üzerinde 99 adet merdiven mevcuttu; fakat Hırvatlar köprüyü yıktıkları için artık yok. Allah’ın 99 ismini temsil ediyordu. 



     



Blagay, Mostar’ın içinden de geçen ve Bosna-Hersek’in en büyük nehirlerinden biri olan ‘Neretva’nın önemli kollarından biri olan ‘Buna Nehri’nin doğduğu yer. Blagay’ı önemli kılan ise hemen su kaynağının bulunduğu mağaranın yanında bulunan ‘Blagay Tekkesi’dir. Blagay tekkesindeki Bektaşilerin faaliyetleri, 1453 İstanbul’un fethinden sonra Bosna yerlileri olan Boşnakların, Müslüman olmasında büyük bir paya sahiptir.


Blagay, leziz balıkları ve doğal güzelliği ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.





MAKEDONYA: Borç para ile dört bir yanı heykellerle donatılan ülke…   

Büyük İskender’in taş beyinli neslinden ancak bu taş heykeller beklenirdi. Ülkede Müslümanların büyük çoğunluğunu Arnavutlar oluşturmaktadır. Müslüman Makedonlar, Hristiyanlardan ayırt edilmek için kendilerine “Torbeş” demektedirler. Nüfusun %35’lik kısmını Müslümanlar oluşturmaktadır. Yunanistan ile ciddi sorunlar yaşamakla birlikte kendi tarihlerini yazmak istiyorlar. Osmanlı sultanlarından Birinci Murad Han devrinde, 26 Eylül 1371 Çirmen Zaferi ile Türklere Makedonya’nın kapıları açılmış oldu.




Makedonya’nın başkenti Üsküp olmakla birlikte Eski Türk Çarşısı bölümünde çok sayıda Osmanlı eserine rastlamak mümkün. Kentin sembolü olan 13 kemerli Taş Köprü Osmanlı mimarisidir.



Art Bridge adındaki köprü yüksek maliyetle yapılmış göz kamaştırıcı Makedon mimarisi ile büyük gemiler dikkat çekmekte.


Makedonya’nın Türk bir şehri Ustrumca’da Müslümanların çoğu çingenelerden oluşmaktadır.  İslam’ın o beldelerde ayakta tutmaya çalışan bu güzel insanlar şiddete maruz kalmaktalar. Hristiyanlardan şiddet görmelerine rağmen “Bizler Osmanlıyız, bizi buradan hiçbir güç çıkaramaz.” diyorlar.


KOSOVA: ABD ve Kosta Rika’nın ilk tanıdığı Avrupa’nın 50. ülkesi  

Roma İmparatorluğu’nun zamanında kosova bölgesi adlandırmalarından biri "Dardania" idi. “Dardania” adlı bu küçük yönetim bölgesinin, bugünkü Kosova topraklarıyla kesiştiği mevkileri vardır. Dardania, "Moesia Superior" adlı eyaletin içindeki küçük bir bölgenin adı idi. Günümüzde Kosova'da Dardanlara ait olduğu düşünülen bazı kalıntılara rastlanmıştır. Kosova'da yaşayan Arnavutların çoğu, kendilerinin Dardanlar ve İlirlerin varisleri olduklarına inanır. Bu teorinin kanıtından biri; insan yapısı, aynı kültür ve dilin konuşulması fikirleri belirtilir. Dardanlar yapı olarak güçlü ve sert insanlar olarak izah ediliyor. Bir diğer kanıt ise; Kosovalıların kullandığı isimlerin Dardan ve İlirlerden müteşekkil olmasıdır. Kosova Yugoslavya’nın işgali yüzünden türlü acılara şahitlik etmiştir. Sırp zulmünün burada birinci derecede Arnavut Müslümanları hedef alması sebebiyle Arnavutlar arasında kavmiyetçi düşüncelerin biraz daha etkinlik göstermesi, dini kimlik yerine etnik kimliğin öne çıkartmıştır.


Yüzde 90’ı Müslüman olan ülkenin iki simgesi var. Stone Bridge (Taş Köprü) ve Sinan Paşa Camii. Osmanlı mimarisi olup halen Türkçe hutbe okunmaktadır. ABD’nin Kosova’yı tanımasındaki politik nedenden ötürü Amerikan büyükelçisi tüm ülkede söz sahibidir. Prizren sokaklarında gezdiğinizde hiç yabancılık çekmeyecek her yerde Türk izine rastlayabilirsiniz.   


Kosova kalesinden çekilmiş bir görüntü…


ARNAVUTLUK: Kartallar ülkesi 

Bismillah! Neden bismillah, çünkü ezici çoğunluk Müslüman olan bir ülke var; ama ateist bir ülke. Diktatör Enver Hoca zamanındaki baskı iliklere kadar hissedilir olmuş. ABD şahlanıyor, Rusya alçalıyor, çöküyor, dağılıyor. Soğuk Savaş bitmiş; ama enkazı toplanmamış.


Tiran Ethem Bey Camii. Sadece konumu ile değil, aynı zamanda güzel cami motifleriyle asırlar öncesinden ayakta kalmayı başarabilen bir Osmanlı işareti.


Aşağıdaki fotoğrafın hikayesi şöyle ki; Arnavutluk’a sabah indiğimizde su böreği ve öğlen makarna yedik. Niçin etli bir yemek yemediğimizi bizi gezdiren abiye sorduğumuzda. Bize domuz eti Tiran’da çok tüketilir, bu yüzden bunları tercih ettiğini söylemişti. 


Arnavutluk’un çoğunluğu Müslüman; ama alkol ve domuz eti haram değil. Nasıl olur bu demeden önce suçu ABD ve Rusya’ya atıp kaçabiliriz (mantıklı görünüyor) ama biz bu kadar kestirme yolcusu olamayız. Rusya Arnavutluk’tan çekildiğinde ABD neredeyse tüm komünist eserleri yıkıyor. Rusya’nın Arnavutluk’u işgal ederken camileri ve İslam eserlerini yıkması gibi. Zaman çok değişkenlik arz ediyor ama sünetullah değişkenlik arz etmez. Niye kartallar ülkesi bu halde? Hepinizin bildiği üzere (hakkı ile bilenlerden oluruz inşaAllah) Kur’an-ı Kerim’in mukaddime kısmı, Fatiha suresinde,
“Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.”
Bizim bu duayı her namazda okumamızın tek sebebi iletilen yoldur, yolu yaratan tarafından. Bu dua bireyi değil toplumu muhatap almakta olup yaşama geçirmediğimiz takdirde gazaba düçar olacağımızın bir delilidir. Düşman en iyi düşmanlığını yapacak ama Müslüman da en iyi Müslümanlığını yapmalıdır. Sapmış olanlar kim? Resulullah’ın (s.a.s) ifadesiyle; “Yahudiler gibi davranıp en basit bir hile ile Allah’ın haram kıldığını helal kılmaya kalkışmayın.” Kısacası toplum olarak değişime ihtiyaç var yoksa neylesin Mabud.

PDF için linke TIKLAYINIZ...
https://drive.google.com/file/d/11TrYUk2ZIP-pLh_jyJoLSOVoHSGB7kaG/view?usp=sharing

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Güncel Yazı

Kuran'da anlatılan hayvanlar: İlk sıra sağdan sola 1: Koyun (الضَّـأْنُ) Enam 143. Keçi (الـمَـعْـزُ) Enam 143. Koyun/Keçi (غَـنَمٌ) Ena...